18 Haziran 2014 Çarşamba

UZÖ501 Açık ve Uzaktan Öğrenmenin Temelleri Final Ödevi


Ödev Konusu

Açık ve Uzaktan Öğrenme alanında son 10 yıla baktığımızda insanlar neleri tartışıyor? Neleri araştırıyor? Çalışma konuları (gerek tezlerde gerekse bilimsel yayınlarda -makale,bildiri gibi-) hangi konu başlıklarında yoğunlaşıyor? Bu çalışmalarda genellikle hangi değişkenler (bağımlı ve bağımsız) araştırılıyor? Bu çalışmayı Türkiye ve Dünya olmak üzere iki başlıkta hazırlayabilirsiniz.


Açık ve Uzaktan Öğrenme Alanında Neler Gündemde?

Her şeyin çevrimiçi ve her şeyin internette olduğu son on yılda, uzaktan eğitimde de çevrimiçi uygulamalar ve bu konulardaki araştırmalar alana damgasını vurmuştur. Son yıllarda ise mobil ve sosyal öğrenme, giderek öne çıkan uygulama ve araştırma alanı olmuştur.

Dünya’da ve Türkiye’de açık ve uzaktan öğrenme alanında gündemi, araştırma, makale ve tez konularını araştırırken araştırma dünyasında, 2004 yılında Charlton tarafından ortaya konan
Delfi araştırma çerçevesini öğrendim. Önemli bir kazanım benim için.  Bu araştırma çerçevesine göre, açık ve uzaktan öğrenme alanındaki araştırmalar şu üç başlıkta toplanıyor;
-          Makro seviye: uzaktan eğitim sistemi ve teori
-          Meso seviye: yönetim, organizasyon ve teknoloji
-          Mikro seviye: uzaktan eğitimde öğretme ve öğrenme

Paylaşmak istedim. Aşağıdaki satırlarda, ayrı ayrı Dünya ve Türkiye gündemini ve araştırma konularını özetlemeye çalışacağım.


Dünyada Neler Oluyor?

Son on yılda, araştırmaların %50’den fazlası mikro seviye araştırmalardan oluşmuş. Bunu faydalandığım kaynaklardan öğrendim. Özellikle öne çıkan en popüler araştırma konuları ve araştırma detayları şunlardır;
-          Öğrenmede etkileşim ve iletişim: Mikro seviye araştırma olarak kategorize ediliyor ve araştırmaların %17’si bu alanda yapılmış. Etkin öğrenme için etkileşim ve iletişimin katkıları üzerine çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Bu araştırmalarda, etkileşim tiplerine göre (gerek e-ders içeriklerinde etkileşim, gerekse öğrenme sürecinde öğrenen – öğreten ve öğrenen – öğrenen arasındaki etkileşim) öğrenme etkinliği ortaya konmaya çalışılıyor. Ayrıca iletişim araç ve yöntemlerinin öğrenmeye etkisinin araştırıldığını gördüm. Eş zamanlı iletişim, eş zamanlı olmayan iletişim, metin tabanlı iletişim, çevrimiçi sürekli iletişim vb tiplere göre öğrenme etkinliği araştırılmaktadır.
-          Öğretim tasarımı: Mikro seviye araştırma olarak kategorize ediliyor ve araştırmaların %17’si bu alanda yapılmış. Öğretim tasarımında dikkat edilmesi gereken unsurlar, öğretim tasarımında kullanılan farklı araçların, teknolojilerin ve öğelerin öğrenme etkinliğine katkısı araştırılmaktadır. Ayrıca öğrenen profiline göre, konuya göre öğretim tasarımının nasıl olması gerektiği ile ilgili araştırmalar bulunmaktadır.
-          Öğrenen karakteristiği: Mikro seviye araştırma ve araştırmaların %16’sını kapsıyor. Öğrenen kişinin demografik özellikleri ve öğrenme sitiline göre çevrimiçi öğrenmenin etkilerinin nasıl değiştiğini araştırmalar ortaya koymaktadır.
-          Uzaktan öğretim sistemleri ve kurumları: Makro seviye olan bu araştırma konusu, araştırmaların %9’unu kapsamaktadır. Araştırmalarda, başarılı bir uzaktan öğretim sisteminin nasıl olması gerektiği, kurumların etkin öğrenme için nelere dikkat ettiği, öğrenci sayıları, kayıt ve bırakma verileri analiz edilmekte, araştırılmaktadır.
-          Eğitim teknolojisi: Meso seviye bu araştırma konusu, araştırmaların %7’sini kapsamaktadır. Eğitimde teknoloji kullanımı ile ilgili trendler, uygulamalar, bunların öğrenmeye etkileri araştırılmaktadır.
-          Kalite güvence: Meso seviye bu araştırma konusu, araştırmaların %6’sını kapsamaktadır. Kaliteli bir uzaktan eğitim sisteminde olması gereken unsurlar, uzaktan eğitim sisteminin kalite bileşenleri, kalite unsurlarının öğrenmeye, bağlılığa ve bırakmaya etkisi araştırılmaktadır.
-          Erişim, eşitlik ve etik: Makro seviye bu araştırma konusu, araştırmaların %5’ini kapsamaktadır. Benim daha önce çok dikkatimi çekmeyen bu araştırma konuları, erişim imkanları ve öğrenmeye etkisi, öğrenmede eşitlik ve uzaktan eğitimin rolü, uzaktan eğitimde etik ilkeler ve uygulamalar konularındadır.
-          Teoriler ve modeller: Makro seviye bu araştırma konusu, araştırmaların %3’ünü kapsamaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi, uzaktan eğitim teorileri ve modelleri ile ilgili araştırmalardır.
-          Öğrenen destek hizmetleri: Meso seviye bu araştırma konusu, araştırmaların %3’ünü kapsamaktadır. Uzaktan eğitimde öğrenene sunulan farklı destek hizmetlerinin, öğrenmeye, bağlılığa, başarıya ve bırakmaya etkisini araştırmaktadır. Aynı zamanda, farklı sosyo kültürel ve demografik özelliklere sahip öğrenenlerin farklı destek ihtiyaçları ve uygulamaları, sonuçları araştırılmaktadır.
-          Yönetim ve organizasyon: Meso seviye bu araştırma konusu, araştırmaların %3’ünü kapsamaktadır. Uzaktan eğitim organizasyonu nasıl olmalı, yönetim nasıl sağlanmalı konularında araştırma yapılmaktadır. Araştırma tabanlı liderlik, kurum kültürünün kritik önemi, öne çıkan araştırma konularındandır.
-          Uzaktan eğitim ve bilgide araştırma metodları: Makro seviye bu araştırma konusu, araştırmaların %2’sini kapsamaktadır.
-          Eğitimin globalleşmesi ve kültürlerarası hale gelmesi: Makro seviye bu araştırma konusu, araştırmaların %2’sini kapsamaktadır. Global ölçekte bir uzaktan eğitimin gerekliliğini, kültürlerarası hale gelmesi için yapılması gerekenleri, başarılı uygulamaları ve dikkat edilmesi gerekenleri araştırmaktadır. Aynı uzaktan eğitim yapısı için, farklı öğrenen profillerinin tepkileri ve etkileri ortaya konmaktadır. Farklı eğitim beklentileri, tercih edilen öğrenme modeli, sosyo-kültürel ortam, dil etkileri araştırılan bileşenlerdir.
-          Maliyetler ve fayda: Meso seviye bu araştırma konusu, araştırmaların %2’sini kapsamaktadır.  Uzaktan eğitimde farklı yöntemlerin maliyetleri ve bu maliyetlerin aynı veya farklı öğrenme konularındaki faydaları, etkileri araştırılmaktadır.
-          Uzaktan eğitimde teknoloji kullanımı: Bu alanda yapılan araştırmalar mobil, sosyal, video, ağ tabanlı öğrenme, kullanıcılar tarafından üretilen içerik, kullanıcı ara yüzü ve kullanıcı deneyimi konularında ağırlık kazanmaktadır. Ayrıca teknoloji ile gelişen yeni pedagoji kavramı, OER ve MOOC’s kavramları diğer araştırma konuları arasındadır. Dijital çağda, dijital okur-yazarlık bilgisi ve bu bilgi/becerinin öğrenene, öğretene katkıları ve gerekliliği diğer araştırma alanıdır. Değişen teknolojiler, araçlar öğrenmenin etkinliğini, kullanıcı bağlılığını nasıl etkiliyor araştırılmaktadır.
-          İnovasyon ve değişim: Bu alanda yapılan araştırmalar, 3 boyutlu yazıcı, giyilebilir teknolojiler, nesnelerin interneti ve artırılmış gerçeklik uygulamalarını araştırmakta ve öğrenmeye etkilerini, kullanıcıların tepkilerini ortaya koymaktadır.
-          Çevrimiçi öğrenme gruplarında etkileşim ve iletişim: Bu alandaki çalışmalar, sosyal öğrenme, sürekli çevrimiçi olma ve bu ortamda öğrenme, paylaşma, çevrimiçi community halinde öğrenme, birlikte öğrenme konularını tanımlamakta ve araştırmaktadır. Çevrimiçi bu sosyal iletişim ve etkileşimin, öğrenmeye, öğrenme sürecine, kişilerin bağlılığına etkilerini ortaya koymaktadır.
-          Öğrenci bırakma: Bu alandaki araştırmalar, aynı öğrenci kitlesinin hangi durumlarda dersleri bıraktığını, farklı öğrenci kitlesinin hangi farklı derslerde veya öğrenme süreçlerinde bıraktığını ortaya koymaya çalışmaktadır.
-          Öğrenci tutma: Bu alandaki çalışmalar, bağlı öğrencileri bağlı yapan, öğrencileri elde tutan içerik, öğrenme tasarım sürecini araştırmakta, öğrenciden öğrenciye değişimi tanımlamaya çalışmaktadır.
-          Google’ın hafızaya ve öğrenmeye etkisi: Gördüğüm farklı araştırma konularından bir tanesi. Google hafıza kullanımımızı nasıl etkiledi, bu etki uzaktan eğitimde tasarımda, etkin öğrenmede nasıl kullanılabilir, araştırmanın yanıt aradığı sorulardan.
-          Karma öğrenme, ters yüz edilmiş sınıflar: Sınıf eğitimi veya e-öğrenme temelli öğrenme tasarımı yerine, ters yüz edilmiş sınıf modeli veya karma eğitim modelinin uygulanmasının faydaları, elde edilen sonuçlar, öğretim tasarımında dikkat edilecek konular bu araştırma alanında öne çıkan başlıklardır.
-          Just in time öğrenme, performans destek aracı olarak öğrenme: Bu alandaki araştırmalar, bireyin ihtiyacı olduğu anda öğrenmeyi kolaylaştırıcı ortamları tanımlamaya çalışmakta, anlık öğrenme veya performansı destekleyici öğrenmede dikkat edilmesi gereken noktaları belirtmekte ve bu modelin öğrenmeye etkisini ortaya koymaktadır.

Dünyada yapılan bu araştırmaları incelerken, bir kez daha gördüm, okudum ve anladım ki artık uzaktan eğitim bir bilim dalı. Multi disipliner bir alan. Çok farklı disiplinlerin etkileşiminde olan bir alan. İnternet dünyasında üzerinde çok sayıda araştırma yapılan, kritik bir uygulama alanı.

Eskiden açık üniversitelerle ilgili araştırmalar yapılırken, artık dijital yaşam, dijital iş ortamı, farklı jenerasyonlar, gelişen mobil ve sosyal medya teknolojileri, video teknolojileri, bunların öğrenmeye katkıları ve etkileri araştırılıyor. Beyin nasıl öğreniyor sorusuna cevap aranıyor. Teknoloji destekli öğrenmeyi hızlandırmak için yapılması gerekenler tartışılıyor. Kişiselleşmiş öğrenmenin önemi araştırılıyor, tekrar kullanılabilir öğrenme nesneleri ile ilgili standartlar belirlenmeye çalışılıyor. Kişiye özel ve derse özel adaptif, akıllı öğrenme sistemleri araştırılıyor, üzerinde çalışılıyor. Son 10-15 yılda, uzaktan öğrenme bileşenlerinin, etki alanının çok değiştiği ve genişlediği araştırma konularında da kendini gösteriyor.

Son on yılda üzerinde çalışılan konular dışında, popüler hale gelen bir diğer unsurun da, birlikte araştırma yapma alışkanlığı olduğunu gördüm. Aslında bu da, çevrimiçi teknolojilerin bir katkısı.
Türkiye

Türkiye’de son on yıla baktığımızda, internetin yaygınlaştığını, internet hızlarının arttığını, internetin ucuzladığını, mobil internetin hayatımıza girdiğini, çevrimiçi dünyanın daha da içine girdiğimizi görüyoruz. Gerek iş hayatında, gerekse özel yaşantılarımızda bu hızlı çevrimiçi dönüşüm, beraberinde hızlı bir dijitalleşmeyi getirdi. Bu gelişmeler ise, çevrimiçi eğitimin, üniversitelerde, kamu kurumlarında, özel sektör firmalarında ve bireylerin hayatlarında daha çok yer almasını sağladı. Özetle, son on yılın, çevrimiçi eğitimin ağırlık kazandığı bir yıl olduğunu düşünüyorum.

Gelişmelere paralel olarak son on yılda gündeme gelen açık ve uzaktan öğrenme konuları, bu konu başlıkları etrafındaki tartışmalar, akademik, bilimsel yayınlar ve bu araştırmalarda yer alan değişkenler şu şekilde özetlenebilir;

-          Öğrenci bağlılığının nedenleri: Bu araştırma alanı, uzaktan eğitimde bağlı öğrencilerin demografik özelliklerini, bağlılığa konu olan uzaktan eğitim sistemi, program ve ders yapısını araştırmakta, bağlılığı sağlayan etmenleri ortaya koymaktadır. Uzaktan eğitim için kritik öneme sahip bir araştırma alanı olduğunu düşünüyorum. Bu araştırma alanında, çevrimiçi öğrenmenin öğrenci bağlılığına etkileri, öğrenci görüşleri, buz kırıcılar gibi daha detay konular da bulunmaktadır.
-          Sosyal ağlar ve kaynak paylaşımı: Sosyal ağlarda kaynak paylaşımının ve bunun da öğrenmeye etkileri araştırılmaktadır. Sosyal ağlar ve sosyal öğrenmenin, kaynak paylaşımı üzerine etkileri ortaya konmaktadır.
-          Çevrimiçi ders tasarımı: Bu alanda yapılan araştırmalar, çevrimiçi ders tasarımında, etkin öğrenme için uyulması gereken standartları ortaya koymaktadır.
-          Akıllı eğitim yönetim sistemleri: Bu alanda yapılan araştırmalar, öğreneni tanıyan, öğreneni ilgi alanlarına göre yönlendiren akıllı eğitim sistemlerinin, etkilerini, öğrenme sonuçlarına katkılarını araştırmaktadır.
-          Sanal sınıf kullanımı: Bu konudaki araştırmalar, sanal sınıf kullanımında dikkat edilmesi gereken unsurları, başarılı bir sanal sınıfın bileşenlerini, öğrenme tasarımında, süreçte sanal sınıfın nasıl daha etkin kullanılacağını ortaya koymaya çalışmaktadır. Ayrıca sanal sınıf ile ilgili öğrenen ve öğreten deneyimleri, uygulamalardan elde edilen deneyimler araştırılmaktadır.
-          Online sınav kullanımı: Online sınav sistemlerinin nasıl kurgulanabileceği, başarılı bir online sınav sisteminin bileşenleri araştırılmaktadır.
-          Zenginleştirilmiş kitap, e-kitap: Son yıllarda, özellikle FATİH Projesi ile popüler bir konu haline gelmiştir. Tasarımda dikkat edilmesi gereken unsurlar, öğrenen deneyim ve görüşleri araştırılmaktadır.
-          Mobil cihazlar için içerik geliştirme: Son dönemde giderek daha da yaygınlaşan bir alan da mobil öğrenme. Bu alanda yapılan çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Kullanıcı deneyimi için ara yüz tasarımının etkileri, mobil cihazlardan sunulacak ders içeriklerinin yapısı ve tasarımı öne çıkan araştırma alanlarındandır.
-          Öğretmenlerin çevrimiçi alışkanlıkları, teknoloji kullanımı: Uzaktan eğitimde öğrenen deneyimi ve teknoloji araştırmaları kadar, son dönemde öne çıkan bir diğer araştırma alanı da öğretmenlerin dijital araçlardan faydalanma becerileri ve alışkanlıkları ile ilgilidir. Araştırmalar, farklı demografik özelliklere sahip öğretmenlerin teknoloji alışkanlıklarını, öğretme süreçlerinde teknoloji kulanım alışkanlık ve becerilerini, teknoloji destekli öğretim süreci yürüten öğretmenlerle ilgili öğrenci geri bildirimlerini, öğrenmenin etkinliği ile öğretmenin teknoloji okur-yazarlığı arasındaki ilişkileri ortaya koymaktadır.
-          İnternet etiği: İnternet etiği ve uzaktan eğitimde dikkat edilmesi gerekenler konusunda araştırmalar bulunmaktadır.
-          Bilgi güvenliği: Gerek ders içeriği ve gerekse öğrenen, öğreten bilgi güvenliği, diğer araştırma alanlarındandır.
-          Tıp eğitiminde eğitim teknolojileri kullanımı: Bir diğer araştırma alanı, tıp eğitiminde uzaktan eğitim ve çevrimiçi öğrenme uygulamalarıdır.
-          IPTV kullanımı: Giderek yaygınlaşan akıllık TV’ler ve gündeme gelen IPTV, bu teknolojilerin uzaktan eğitimde nasıl kullanılabileceği ile ilgili araştırmaları, kullanıcı deneyimini ortaya koyan çalışmaları artırmıştır.
-          Artırılmış gerçeklik: Uzaktan eğitimde son yıllarda en popüler araştırma alanlarından bir tanesi de, artırılmış gerçekliktir. Hangi ders ve öğrenme amaçları için, ne tür becerilerin gelişimi için artırılmış gerçekliğin kullanılabileceği araştırılmaktadır. Uygulama alanı, deneyimi ve verileri henüz yok denecek kadar azdır.
-          On demand video kullanımı: Artan internet hızları ile, artan sosyal medya üzerinde video paylaşımıyla öğrenmede daha yaygın kullanılmaya başlayan videolarla ilgili çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Videonun öğrenmeye etkisi, kalıcılığa, bağlılığa katkıları, başarılı bir video ders için dikkat edilmesi gerekenler öne çıkan araştırma konularıdır.
-          Bulut bilişim ve e-öğrenme: Bulun tabanlı teknolojilerin uzaktan eğitimde, özellikle çevrimiçi öğrenmede nasıl kullanılabileceği, faydaları, maliyet ve etki analizleri önemli araştırma konularındandır.
-          Oyunlaştırma ve oyun tabanlı eğitim: Yetişkinlerin oyuna ve oyunlaştırma kavramlarına tepkileri, bu unsurların öğrenme süreçlerinde ve ders malzemelerinde nasıl kullanılabileceği ve bu kullanımın öğrenmeye etkileri, bağlılığa katkıları araştırılan önemli alanlardandır.
-          Ağ tabanlı öğrenme, bağlantıcılık: Çevrimiçi olma, sürekli bağlantılı olma, sürekli bilgiye, öğrenme malzemelerine, öğrenenlere, öğretenlere erişebilme, öğrenme süreçlerinde ve öğrenme sonuçlarında ne tür etkiler ortaya çıkarmaktadır sorusu, araştırmaların en önemli alanını belirlemektedir.
-          Açık kaynak kodlu LMS’ler: Türkiye’de sıklıkla gördüğüm bildiri ve araştırma konusu açık kaynak kodlu LMS’lerdir. Nasıl tercih edilmeli, nasıl kurulmalı, nasıl yapılandırılmalı ve nasıl destek verilmeli sorularına yanıt arayan çalışmalar mevcuttur.
-          OER, MOOC: Açık eğitim malzemeleri ve kitlesel açık çevrimiçi dersler öne çıkan diğer araştırma konularıdır. Şirketlerdeki, üniversitelerdeki eğitim sürecine etkileri, bireysel öğrenme için sundukları, kullanıcı deneyimi, neden bağlılık yarattığı ve etkin kullanım yöntemleri öne çıkan araştırma alanlarıdır.
-          Öğrenme analitiği: Artan çevrimiçi öğrenme uygulamaları, artan veri trafiği, bu verilerin analizi, bu yolla yeni durumların tespitini, geleceği planlamayı ve geleceği görmeyi kolaylaştırmıştır. Bu alanda yapılan araştırmalar, verilerden anlamlı bir sonuç elde etmeye yönelik, deneysel çalışmalar olarak görünmektedir.
-          Flipped/Ters yüz Sınıf: Örgün eğitimde, sınıf eğitimi ile entegre çevrimiçi öğrenme unsurların kullanımı, artan bir öğrenme verimliliği, artan bağlılık ve artan başarı getirmektedir. Bu alanda yapılan araştırmalar, bu modelin nasıl kullanılabileceği ve elde edilen uygulama sonuçlarını ortaya koymaktadır.
-          Kullanıcılar tarafından üretilen, paylaşılan içerik: Kullanıcılar, öğrenenler, öğretenler tarafından hızlı içerik üretimini kolaylaştıracak modeller, teknoloji ve araçlar bu araştırmanın en önemli konularıdır. Ayrıca, bu içeriklerin tüketim modeli, öğrene süreçlerine etkileri araştırılmaktadır.
-          3 boyutlu sanal dünyalar: Bu alanda yapılan çalışmalar, 3 boyutlu sanal dünyaların öğrenme etkisine, başarısına katkılarını ölçmeye çalışmaktadır. Ayrıca, öğrenen bağlılığına etkileri ortaya konulmaktadır.
-          Second life: Uzaktan eğitimde nasıl kullanılabileceği, sonuçları, uygulama deneyimleri bu alandaki araştırma ve yayınların ana temalarını oluşturmaktadır.
-          Bireysel öğrenme ortamları: Bu alandaki araştırmalar, kişisel ilgili alanları, kişisel öğrenme stilleri ve tercihlere göre, kişiselleşen öğrenme ortamlarının nasıl oluşturulacağını, bu ortamların etkinliğini ve sağlayacağı faydaları ortaya koymaktadır.
-          Mobil eğitim ve podcast: Bu araştırma alanı, özellikle podcast içeriklerin öğrenmeye etkilerini, kullanım kolaylığını, üretim kolaylığını ortaya koymaktadır.

Açık ve uzaktan eğitimde, dünyada ve Türkiye’de yapılan araştırmalar, çevrimiçi öğrenme alanında yoğunlaşmakta ve pek çok ortak nokta içermektedir. Bununla birlikte, dünyada yapılan araştırmaların, adetleri, kapsamları, detayları çok daha geniş bir alana yayılmaktadır. Öğrenen deneyimi ve öğretim tasarımı konusunda dünyada çok daha fazla araştırma olduğu izlenimi bende oluşmuştur. Bununla birlikte, inovatif ve yenilikçi araştırma alanlarında, yaratıcı fikirlere yönelik araştırmalarda, artırılmış gerçeklik, 3 boyutlu dünyalar, second life gibi, Türkiye’de hatırı sayılır araştırma bulunmaktadır. Gerek Türkiye’de, gerekse dünyadaki araştırmalar, uzaktan eğitimin, çevrimiçi, mobil ve sosyal yönde gelişeceğini söylemektedir.


Kaynaklar:

-          Online Distance Education, Towards a Research Agenda, Edited by Olaf Zawacki-Richter and Terry Anderson, 2014
-          http://ab.org.tr/
http://informatics.istanbul.edu.tr/?p=14019

11 Haziran 2014 Çarşamba

Yetişkinlerin Öğrenmesi (Andragogy)

Androgoji, yetişkinlerin nasıl öğrendiği ile ilgili çalışmaların başlaması ile ilk defa 1950’lerde Avrupa’da gündeme gelen bir konudur. 1970’lerden itibaren ise özellikle Amerikalı Malcolm Knowles (http://en.wikipedia.org/wiki/Malcolm_Knowles), yaptığı çalışmalarla bu alana şekil vermiştir. Knowles androgojiyi, yetişkinlerin öğrenmesine yardımcı olma bilimi ve sanatı olarak tanımlamaktadır.

Yetişkin öğrenmesi, genel olarak tek yönlü ve didaktik bir öğrenme yerine, problem çözme ve katılımcı odaklı bir öğrenme olarak tanımlanır. Yetişkin öğrenmesi aynı zamanda öğreten ve öğrenen arasında eşitlik, saygı ve sevgi gerektirir.

Malcolm Knowles tarafından yetişkinlerin öğrenmesi alanında ortaya konulan kuram, açık ve uzaktan öğrenenlerin daha çok yetişkinler olması nedeniyle, açık ve uzaktan öğrenme alanında da kullanılmış, yaygınlaşmış ve kabul görmüştür.

Knowles tarafından 1990 yılında ortaya konulan kuram, yetişkinlerin deneyim ve araştırma ile öğrendiğini ve bu kuramın aşağıdaki unsurlardan oluştuğunu belirtmiştir;
-          Uygun fiziksel ortama ek olarak, karşılıklı saygı, işbirliği, güven, açıklık ve özerklik içeren psikolojik bir ortam,
-          Katılımcı öğrenmeye uygun yapı,
-          İhtiyaçların doğru belirlenmesi,
-          Öğrenme hedef ve amaçlarının açık biçimde sunulması,
-          Amaçlara ulaşmak için gerekli kaynakları ve stratejileri açık biçimde ortaya koyan etkinliklerin tasarlanması,
-          Başarıya ulaşıldığını gösteren bir planın geliştirilmesi,
-          Öğrenme ihtiyaçlarının yeniden tanımlanmasını sağlayan nitel ve nicel değerlendirmelerin kullanılması

Knowles tarafından belirtilen bu unsurları, yetişkin öğrenmesini prensipleri olarak şu şekilde gruplamak da mümkündür;
-          Yetişkinler iç motivasyon ve kişisel yönelimle daha rahat öğrenirler.
-          Yetişkinler, deneyimlerini ve bilgilerini öğrenme deneyimine taşırlar.
-          Yetişkinler amaç odaklıdır.
-          Yetişkinler öğrendikleri ile yapacakları arasında ilişki isterler.
-          Yetişkinler, pratik, uygulama ve sonuç odaklıdır.
-          Yetişkinler, kendilerine saygı duyulsun isterler.


Yetişkinler İçin Açık ve Uzaktan Öğrenme

Knowles, yetişkinler için tasarlanan açık ve uzaktan öğrenme sistemlerinin bazı özellikler içermesi gerektiğini belirtmiştir. Bu özellikler şunlardır;
-          Ders televizyon ortamında ise yetişkinler konuyu sadece duymamalı, ne olduğunu görmelidirler. Ders sadece düz anlatımdan oluşmamalıdır.
-          Psikolojik ortam yetişkin öğrenene gerekli saygının gösterildiği bir ortam olmalıdır.
-          Yetişkin öğrenenler desteklendiklerini hissetmelidirler. Yetişkinler tarafından yapılan sunum, bu sunumlara ilişkin eleştiriler dersin bir parçası ise, ilgili kurallar açıkça belirtilmeli ve gerekçelendirilmelidir. Yapılan eleştiriler kişilere yönelmemelidir.
-          Dersin başlangıç noktası, yetişkin öğrenenlerin ihtiyaçları ya da ilgi alanları ile ilişkili olmalıdır.
-          Ders planları, dersin tanıtımını, öğrenme hedef ve amaçlarını, kaynaklarını, her etkinlik için zaman çizelgesini açık ve net olarak içermelidir.
-          İçeriğin genelden özele sunulması yetişkinler için en çok işe yarayan yöntemdir.


Andragoji ve Pedagoji Karşılaştırması

Pedagoji, kısaca çocukların öğrenmesi ile ilgilenen bir alandır. Öğretmen odaklı eğitim veya genel olarak eğitim ile ilgilendiği söylenebilir.

Pedagojik modelde, neyin öğrenileceğine, nasıl öğrenileceğine ve ne zaman öğrenileceğine öğretmenler karar vermektedirler. Sorumluluğu öğretmenler almaktadır, öğretmenler yönlendirmektedirler.

Antik çağlardaki önemli öğretmenlerden olan Konfiçyüs ve Plato’ya, ya da benzerlerine baktığımızda, o tarihlerde öğretimin bu kadar otoriter olmadığını, öğretmenin kişileri aktif kılmakla mümkün olduğunu düşündüklerini görüyoruz. Yüzlerce yıl sonra eğitimin, genel olarak, öğretmen odaklı ve pasif öğrenmeye dönmüş olması gerçekten çok şaşırtıcı.

Pedagoji alanında araştırmalarımda gördüğüm önemli bir isim var; John Dewey. 1859 – 1952 yılları arasında yaşayan Dewey, çocuk eğitiminde otoriter ve öğretmen odaklı bir yaklaşım yerine, çocuğu yönlendirici, öğrenen odaklı bir yaklaşımı savunmuştur. Konfiçyüs ve Plato gibi, Dewey tarafındn neredeyse yüz yıl önce söylenilenlere hala aykırı davranıyor olmamız şaşırtıcı.

Knowles, tarafından ortaya konulan ve sadece yetişkinlerin öğrenmesi için geçerli olduğu düşünülen kuralların, önemli ölçüde çocukların öğrenmesi için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Knowles’ın da benzer bir görüş ortaya koyduğu, yetişkinler için deneyim ile ilgili kural dışında tüm kuralların çocuk öğrenmesinde de geçerli olduğunu söylediği belirtilmektedir.

Yetişkin ve çocuk öğrenmesinin farklı olduğunu söyleyen kaynakların ise özetle söyledikleri şudur;


Pedagoji
Andragoji

Öğrenen
Öğretmene bağlıdır. Tüm öğrenme sorumluluğunu öğretmen alır. Değerlendirmeyi öğretmen yapar.
Öğrenme sorumluluğunu kişi alır.
Öğrenen Deneyiminin Rolü
Öğretenin deneyimleri öğrenmede etkili olur. Çocuğun sınırlı yada hiç deneyimi yoktur.
Öğrenen deneyimi ve birikimi ile öğrenir.
Öğrenmeye Hazır Olma
Öğrenenlere hazır olmaları söylenir.
Yetişkinler, farklı etmenlerle öğrenmeye motive ve hazır olurlar.
Öğrenme Akışı
Konu mantığına göre, adım adım öğrenme gerçekleşir.
Öğrenme hayat ile ilişkili olmalıdır. Yetişkinler, problem çözmek, gerçek hayat vakalarını görmek isterler.
Öğrenme Motivasyonu
Dış bir etmenle (sınav, not, diploma vb) motive olurlar.
İçsel motivasyon önemlidir.



Kaynaklar:


Açık ve Uzaktan Öğrenme – Öğrenci Adaylarının Bakış Açısı, Prof.Dr. Cengiz Hakan Aydın, 2011, Pegem   Akademi

10 Haziran 2014 Salı

Enocta Hakkında

UZÖ 501 Açık ve Uzaktan Öğrenmenin Temelleri dersinde, hocamız Doç.Dr. Hasan Çalışkan’ın isteği ile çalıştığımız kurumları kısaca tanıtıyoruz. Ben de kısaca uzaktan eğitim deneyimimi aktarmak ve Enocta’yı tanıtmak istiyorum.

ODTÜ Endüstri Mühendisliği’den 1994 yılında mezun olduktan sonra, İş Bankası’nda çalışmaya başladım. Yaklaşık 3,5 yıl süren bu iş deneyimim sırasında, banka şubelerinde, sürekli öğrenmenin ne kadar önemli olduğunu gözlemledim. İş Bankası’nda olduğu gibi, diğer bankalarda ve diğer kurumlarda, çalışanların sürekli gelişimi için bir dizi ürün ve hizmet sunabileceğimizi, ortağım Burak ile 1997 yılından itibaren düşünmeye başladık. Mart 1997’de AB Yazılım adıyla ilk şirketimizi kurduk. Önce bazı özel yazılım projeleri ve CD’ler ürettik. Çok geçmeden, 1998 yılından itibaren kurumlara uzaktan eğitim hizmetleri sunmaya başladık. Türkiye’nin ilk ÖYS (öğretim Yönetim Sistemi veya LMS(Learning Management System)) yazılımını kodladık. Kurumlara ilk Türkçe e-öğrenme malzemelerini ürettiğimiz Microsoft ofis eğitimleri ile sunduk. İlk çalışmaya başladığımız kurumlar, ilaç sektörü, Telekom ve bankacılık sektöründe idi. 1998 – 2002 yılları e-öğrenme kavramını kurumlara anlattığımız, birlikte ilk projeleri yaptığımız, öğrenme ve geçiş süreci idi.

1997’de temelleri atılan ve 2002’de Enocta adını alan Türkiye’nin e-öğrenme alanındaki ilk şirketi olduk. Enocta ürün ve hizmetlerini sürekli geliştiriyor, çalışanlara onları iş hedeflerine ulaştıracak güncel bilgi ve yetkinlikleri kazanabilmesi için yardımcı oluyor.

Enocta, 400’den fazla firma, kamu kurumu ve üniversiteye; e-öğrenme, eğitim ve gelişim için ihtiyaç duydukları hizmet ve ürünleri tek bir çatı altında toplayarak, tek noktadan çözümler sunuyor. Enocta’nın sistemlerini, eğitimlerini 1,7 milyondan fazla kullanıcı düzenli olarak takip ediyor.

Kritik bazı kilometre taşlarımızı sunmak istiyorum;

1997 – AB Yazılım firmasını kurduk.
1998 – İlk e-öğrenme müşterimizi kazandık ve ilk projemizi ürettik.
2002 – Enocta adını aldık, bir şirket birleşmesi yaşadık.
2003 - Türkiye’nin ilk bireysel eğitim portalini kurduk (www.sanal-kampus.com)
2004 - İlk yurtdışı projemizi ve AB projelerini başlattık
2005 - İlk Enocta Eğitim Kataloğu’nu kurumların hizmetine sunduk
2006 - Sınıf Eğitimleri yönetimi modülünü EEP’ye (Enocta ÖYS ürünün adı) ekledik
2007 - 100. Müşterimize  ulaştık
2008 - Dünyanın e-öğrenme devi Skillsoft ile işbirliği kurduk
2009 - İçerik üretiminde 1.000 eğitim barajını aştık!
2010 - KurumsalTUBE ve Mobil Öğrenme  uygulamalarını başlattık
2011 - Enocta Eğitim Filmleri ve Sosyal Öğrenme’yi  hayata geçirdik
2012 - Mobil Eğitimler Kataloğu’muzu zenginleştirdik
2013 - Sosyal Öğrenme modülümüzü yeniledik


Daha detaylı bilgi için www.enocta.com